17 Aralık 2020

PM2.5 Nedir ? Neden Tehlikelidir?

ile admin

Kalp ve damar hastalıkları özellikle de koroner kalp hastalığı tüm dünyada önde gelen ölüm nedenlerindendir. Kalp ve damar hastalıklarının en önemli 3 temel nedeni, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon ve sigara kullanımıdır. Bu nedenle kolesterol ve hipertansiyonu normal seviyelerde tutmak amacıyla doktorlar tarafından sağlıklı beslenme, hareketli bir yaşam tarzı ve sigaradan uzak durulması önerilir. Bununla birlikte son dönemde yapılan tıbbi çalışmalar kalp ve damar hastalıklarının hava kirliliği, özellikle de ince partikül (PM2.5) kirliliği ile ilişkili olduğunu göstermiştir.

Soluduğumuz hava, gaz, su buharı, toz ve kimyasal bileşiklerden oluşan bir karışımdır. Nefes aldığımızda içimize çektiğimiz hava ile bu karışım içinde bulunan partikülleri vücudumuza almış oluruz.

Vücudun filtre sistemi tarafından süzülerek büyük partiküllerin akciğerlere ulaşması önlenir, ancak özellikle egzos dumanı gibi petrol yakıtları ile ilişkili olan 2.5 mikrondan ince partiküller filtre sistemini aşabilir.

Toz, polen, küf gibi 10 mikron ve daha küçük parçacıklar PM10 (partiküler madde) olarak ve yanma sonucu oluşan parçacıkları, organik bileşikler gibi 2,5 mikron ve daha küçük parçacıklar ise PM2.5 olarak adlandırılır.

PM2.5 bir insan saç telinin yaklaşık %3’ü büyüklüğündedir ve bir elektron mikroskopu ile tespit edilebilir. Araştırmacılar, ince partiküllerin kan damarlarında birikebileceğini, kalp ve çevresindeki kan damarlarında enflamasyona yol açabileceğini düşünmektedirler.


İnce partiküllerin (PM 2.5)kaynağı Nedir?

Bazı partiküller (parçacıklar) belirli bir kaynaktan doğrudan salınırken bazıları atmosferde gazlar ve parçacıklar birbirleriyle kimyasal olarak etkileşime girdiğinde oluşur.
Örneğin, santrallerden çıkan gaz halindeki kükürtdioksit, havadaki oksijen ve su damlaları ile reaksiyona girerek, ikincil bir parçacık olan sülfürik asiti oluşturur.

PM 2.5 olarak adlandırılan ince parçacıklar ise çeşitli kaynaklardan gelebilir. Bunlar arasında enerji santralleri, fabrikalar, motorlu taşıtlar ve uçakların yakıt artıkları, evlerdeki odun ve kömür kullanımı, orman yangınları, tarımsal yanma, volkanik patlamalar ve toz fırtınaları yer alır.

hava-kirliligi
fog
pollution

İnce Partikül (PM2.5) Kirliliği Neden Tehlikelidir ?

İnce partiküller, çok küçük ve hafif olduğundan, daha ağır partiküllerden daha uzun süre havada kalma eğilimindedir. Bu durum, insanların ve hayvanların bu partiküller solunum yoluyla içine çekme olasılığını arttırır. Küçük boyutları nedeniyle, (2.5 mikrondan küçük) bu partiküller burun ve boğazdan rahatlıkla geçebilir ve ciğerlere nüfuz edebilir ve hatta bazıları dolaşım sistemine bile girebilir.

Araştırmalar, bu ince partiküllere maruz kalma ile kalp ve akciğer hastalığından erken ölüm arasında yakın bir bağ olduğunu ortaya koymuştur. İnce parçacıkların astım, kalp krizi, bronşit ve diğer solunum problemleri gibi kronik hastalıkları tetiklediği veya kötüleştirdiği bilinmektedir.

Hava kirliliği ile kardiyovasküler hastalığın artışı arasındaki bağlantı yeni değildir. Amerikan Kalp Derneği tarafından 2004 yılında yayınlanan bilimsel bildiride hava kirliliğine maruz kalmanın kardivasküler hastalıklara katkıda bulunduğu bildirilmiş ve bu bildiri 2010 yılında güncellenmiştir.

Yapılan çalışmaların sonuçlarına göre her 1 metreküplük hava kütlesindeki 10 mikrogramlık (µg/m3) ince partikül artışının, kardiyopulmoner ve akciğer kanseri mortalitesindeki artış ile ilişkili olduğu tahmin edilmektedir.

Bu alanda yapılmış bazı bilimsel çalışmalar ve sonuçları şöyledir;
  • 10 yıllık bir süreyi kapsayan ve vu alanda en geniş kapsamlı çalışma olan Ateroskleroz ve Hava Kirliliği Multi-Etnik Çalışması (MESA Air), hava kirliliğine uzun süre maruz kalmanın arterlerde plak birikimine yol açarak, kalp krizi ve felç oluşumunu tetikleyen vasküler inflamasyon ve atardamar sertleşmesine neden olabileceğini tespit etmiştir. Böylece hava kirliliği ile koroner arterlerde plak oluşumu (ateroskleroz) arasında doğrudan bir bağ olduğunu ortaya koymuştur.
  • Yine bu çalışmanın bir parçası olarak, farklı etnik kökenlerden gelen 6.654 orta yaş ve üstü yetişkin üzerinde yapılan bir araştırmada, yüksek hava kirliliği seviyesine sahip bölgelerde yaşayan katılımcıların iyi kolesterol olarak bilinen HDL kolesterollerinin daha düşük seviyede kalabildiği gözlemlendi.Araştırmacılar aynı zamanda her bir katılımcının HDL kolestrolünün genel seviyelerinin yanında HDL parçacıklarının sayısını değerlendirdiler ve 3 aylık süreçte kirli hava maruziyeti ile HDL parçacık sayısındaki azalma arasındaki ilişki istatiksel olarak anlamlı bulundu.Bu bulgular şu nedenle önemlidir. HDL, “iyi” kolesterol olarak bilinir, bunun sebebi, kötü kolesterol olarak bilinen LDL’yi (düşük yoğunluklu lipoprotein) atardamarlardan uzaklaştırarak damar içinde yağ birikiminin önlenmesine yardımcı olmasıdır. Düşük HDL seviyeleri damar içindeki yağlanmayı teşvik eder.
  • Bu çalışmalardan bağımsız başka bir çalışma ise Los Angeles’taki California Üniversitesi araştırmacıları tarafından kirliliğe maruz kalmış fareler üzerinde yapıldı. 2017 yılında Nature Dergisinde yayınlanan çalışmada hava kirliliğine maruz kalmış farelerin bağırsak bakterilerinin normal bileşiminde değişiklikler saptadılar. Bu değişikliklerin, kandaki kolesterol dolaşımını teşvik ederek, ateroskleroz olarak bilinen damarlarda plak oluşumunu arttırdığını gözlemlediler.
  • Edinburgh merkezli araştırma ekibi tarafından yapılan bir çalışmada ise, 12 ülkeden gelen ve kalp yetmezliği yaşayan dört milyondan fazla kişiyi kapsayan veriler analiz edildi ve kirlilik düzeylerinin yüksek olduğu bölgelerde hastaneye yatış ve ölüm riskinin daha fazla olduğu tespit edildi.

Ülkemizde Durum Nedir?

Ülkemizde hava kalitesi çalışmaları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülen “Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliği”, üzerinden sağlanmaktadır. Yapılan ölçümler bakanlık tarafından www.havakalitesi.gov.tr adresi üzerinden şeffaf olarak yayınlanmaktadır.

Dünya sağlık örgütü ve Avrupa Birliği tarafından ölçülmesi gereken kirleticiler belirtilmiştir.
Ülkemizde belirlenen sınır değerlerin Avrupa Birliği ve Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO-DSÖ) belirlediği sınır değerlerle uyumlu olmadığı görülmüştür. Bunun yanında, PM2.5 gibi, kardiyovasküler ve akciğer hastalıklarına neden olan kirleticiye dair herhangi bir kısıtlama mevzuatımızda yer almamaktadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2019 yılında sınır değerlerin AB ile tam uyumlu olmasını hedeflemiştir.

Ülkemizde 81 ilde de hava kalitesi izleme istasyonları bulunmaktadır. Ancak bu istasyonların tümünde aynı ölçümler yapılamamaktadır. Örneğin PM2.5 ölçümleri sadece bazı istasyonlar tarafından yapılmaktadır. Aynı zamanda bazı istasyonların da bulundukları konum nedeniyle kentteki hava kirliliğine dair kaynakları ve seviyeyi doğru olarak değerlendirme yetkinliklerinin bulunmadığı görülmektedir.

İnce Partikül (PM2.5) Kirliliğine Karşı Kendinizi Koruyun!

Bireysel olarak kontrol edemediğimiz bir faktör olan hava kirliliğine uzun süre maruz kalınmasının, kalp ve damar sağlığına ciddi zarar verebileceği, özellikle yaşlı kişilerde veya halihazırda kalp hastalığı bulunan kişilerde kalp krizi, inme, aritmiler ve kalp yetmezliği riskini arttırabileceği yapılan çalışmalarla ortaya konmuştur.

Çocuklar, yaşlılar ve özellikle akciğer ve/veya kalp hastalıklarına sahip bireyler havadaki ince parçacıkların olumsuz etkilerine karşı özellikle savunmasızdır ve ortamda PM2.5 sağlıksız düzeylerde olduğunda özel önlem alınmalıdır. Sağlıklı olsanız bile, yüksek partikül kirliliği düzeylerine maruz kalırsanız geçici belirtiler hissedebilirsiniz.

Riskli grupta bulunan kişiler, hava kirliliğinin yüksek olduğu yerlerde uzun süre beklemekten kaçınmalılar. Sanayi bölgeleri ve trafiğin yoğun olduğu bölgeler riskin yüksek olduğu alanlardır. Hava kirliliğinin çok yüksek olduğu dönemlerde açık havada yapılan aktiviteler yerine iç mekanlar tercih edilmelidir. Dışarıda egzersiz yapmak isteyenler orman gibi trafikten uzak bölgelerde spor yapmalıdırlar.


maske
PM2.5 miktarı sağlıksız seviyedeyken maruziyeti azaltmak ve sağlığınızı korumak için şu adımları uygulayın;
  • Mümkün olduğunda kirli havanın girmesine izin veren tüm pencereleri kapalı tutun.
  • Riskli durumdaysanız, HEPA filtresi olan bir hava temizleyicisi kullanın.
  • Kapalı ortamlarda, sigara kullanmayın, mum, tütsü yakmayın veya zararlı parçacıkların ve gazın (karbon monoksit gibi) oluşmasını önlemek için duman veya gaz yayan cihazlar kullanmayın.
  • Vücut direncinizi arttıracak şekilde beslenin.
  • Yoğun hava kirliliği olan bir bölgede dışarı çıkmak zorundaysanız, kısa ve hızlı olmasını sağlayın ve N95 tarzında bir yüz maskesi takın.